03:19
Yürüdük!
03:19Yalnızca yürümedik tabii, dans ettik, şarkı söyledik, bando çaldık, sloganlar eşliğinde pankart taşıdık. Her şey çok güzel, çok eğlenceliy...
Son günlerde ev arkadaşlarımın başını iyice şişirmeye başlamış, eşcinsel destekçisi arkadaşlarımı mutlaka yürüyüşe gelmelerini söylemiştim. Hatta öyle bir durum olmuştu ki herkese söz verdiğimin farkında bile değildim. Ev arkadaşım "sen o gün kaça bölünmeyi planlıyorsun?" dediğinde jeton düşmüştü.
Çağıracaktım tabii herkesi. Kalabalık olmamız lazımdı, olabildiğince çok olmalıydık ki sesimizi daha çok duyuralım, artık devlet de bizi iplesin, önem versin. Nihayetinde insandık, onların çocuklarıydık.
Yürüyüş sadece bizleri kabul etmeleri için bir araç, burdayız bize alışın demek için, bizi kabullenmeleri için bir araç.
Bazıları "kendinizi normal görüyorsanız niye yürüyorsunuz o halde" diye soruyor. İçimden "eşşeğin zikinden dolayı" diyorum ama dışarı vurmuyorum tabii. Çünkü nefret söylemlerine maruz kalıyoruz, çünkü evlilik hakkımız yok, çünkü dışarda sevgilimizle el ele gezemiyoruz. Çok çünkü var. Çok fazla. Zamanla azalacak bunlar, inanıyorum. Biraz daha rahat olacağız ama hala daha zamanı var.
Tabii zamanı var derken bir şey yapmamak olmaz, işi şansa bırakamayız. Çalışmalı, çabalamalıyız. Hayatımızı da ve başkalarının hayatlarını da mahvetmeden yapmalıyız bunu. Kırmadan, incitmeden. Cahillik zor şey, anlatmak, öğretmek şart. Neyse.
Taksim Meydanı'nda 17:00 civarında başladı yürüyüş. Herkes çok mutlu, bir o kadar da heyecanlı idi. Herkes çok renkliydi. Yarısı erkek, yarısı kadın olan 2 farklı kişiden mi bahsedeyim yoksa 30 cm.'dan fazla tam topuğu olan bir başkasından mı bilmiyorum. Fotoğraflar her şeyi anlatacaktır zaten.
Tabii hiç bir haber kanalına misafir olamayışımız üzdü beni. Çok hem de. Orada 20.000 civarında insan toplanmış bir şeyler söylüyor ve sen hala siklemiyor musun haber kanalı? Kusura bakma ama yandaş medyacılığının en boktan halini sergiliyorsun şu an.
Saat 20:30 civarında biten yürüyüşe 20.000 civarında LGBTT bireyi ve destekçileri katıldı. Herkese binlerce teşekkür ediyorum böyle bir günde bizi yalnız bırakmadıkları için.
İyi ki varsınız eşcinsel dostları.
22:30
Çıksa da İzlesek: Magic Mike
22:30Sizlere süper bir haberim var, çok güzel bir film bekliyor bizi. Düşünsenize bak Channing Tatum, Alex Pettyfer, Matt Bomer, Joe Manganie...
Sizlere süper bir haberim var, çok güzel bir film bekliyor bizi.
Düşünsenize bak Channing Tatum, Alex Pettyfer, Matt Bomer, Joe Manganiello ve Matthew McConaughey aynı filmde ve çıplak! Ergen kız gibi "OHAAAAAAA" seslerinizi duyar gibiyim, zira bende öyle oldu.
Konusu striptiz yapan bir erkeğin hayatına dayanan eğlenceli ve bir o kadar da öğretici (yersen) bir film bu Magic Mike. 28 Haziran'da Rusya'da yayınlanmaya başlayarak dünyayı dolaşacak ve muhtemelen Türkiye'de gösterime girmeyecek. Biz de o sırada teknolojinin bize en güzel nimetlerinden biri olan torrentlere abanacağız. Bu arada geçen gün yayınladığım dergi kapağında yazıyormuş bu film ama Tatum'a bakmaktan hiç dikkat etmemişim.
Filmin trailer'ı ise şöyle: (Dikkat, çıplaklık içerir ahahaha)
Düşünsenize bak Channing Tatum, Alex Pettyfer, Matt Bomer, Joe Manganiello ve Matthew McConaughey aynı filmde ve çıplak! Ergen kız gibi "OHAAAAAAA" seslerinizi duyar gibiyim, zira bende öyle oldu.
Konusu striptiz yapan bir erkeğin hayatına dayanan eğlenceli ve bir o kadar da öğretici (yersen) bir film bu Magic Mike. 28 Haziran'da Rusya'da yayınlanmaya başlayarak dünyayı dolaşacak ve muhtemelen Türkiye'de gösterime girmeyecek. Biz de o sırada teknolojinin bize en güzel nimetlerinden biri olan torrentlere abanacağız. Bu arada geçen gün yayınladığım dergi kapağında yazıyormuş bu film ama Tatum'a bakmaktan hiç dikkat etmemişim.
Filmin trailer'ı ise şöyle: (Dikkat, çıplaklık içerir ahahaha)
00:49
1 Temmuz 2012 Onur Yürüyüşü
00:49Susma haykır, eşcinseller vardır. Susma haykır, lezbiyenler vardır. Eşcinseller susmayacaklar, susmayacaklar,susmayacaklar. Ayşe Fatma...
Susma haykır, eşcinseller vardır.Geçen seneki Onur Yürüyüşü'nden sloganlar bunlar. Sadece bazıları.
Susma haykır, lezbiyenler vardır.
Eşcinseller susmayacaklar, susmayacaklar,susmayacaklar.
Ayşe Fatmayı, Ahmet Mehmedi; Birbirlerini sevebilmeli.
Konumuz eşcinsellikse devlet ne yapar eder o kapıyı kapatır. Bu her hükümet döneminde böyleydi, yine öyle kalacak. Ama ben ileride bize de çeşitli haklar verileceğine inanıyorum. Yalnızca biraz daha zamana ihtiyaç var.
İhtiyacımız olan bu zaman diliminde ise senin de yardımına ihtiyacımız var. Homoseksüel ya da heteroseksüel olman önemli değil. İnsan olman yeterli. Ermeni, Arap, Yahudi, Kürt, Türk olman da önemli değil. Dedim ya insan olman yeterli bizim için.
Yeterki gel ve bize destek ol. Çünkü bizim özgür olmamız seni de özgür kılacak. Bunu asla unutma.
Sen de gel!
Sence de çok renkli çok güzel değil mi? İnsanlar ne kadar mutlu? Umutlu?
Onur Haftası
1969 yılındaki Stonewall ayaklanmaları'ndan sonra düzenli olarak Haziran ayının son haftası olarak kutlanır. Bu haftada eşcinsellik konusu temel alınarak bir çok organizasyon düzenlenir.
Onur Yürüyüşü de bunlardan biri. 2005 yılından beri düzenli olarak Onur Haftasının son günü Taksim Meydanı'ndan Galata'ya doğru çeşitli sloganlar ve şarkılar eşliğinde yürünür.
Geçtiğimiz sene katıldığım yürüyüşü bu sene de kaçırmamayı düşünüyorum. Bu arada Facebook etkinlik adresi: https://www.facebook.com/events/333966976652121/
Orada olacak arkadaşlarla görüşmek üzere. Hepinizi kucak dolusu öpüyorum.
21:41
17 Mayıs Uluslararası Homofobi Karşıtlığı Günü
21:41Aslında bugünün tam adı "Uluslararası Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtlığı Günü" Bundan tam 22 sene önce Dünya Sağlık Örgütü...
Bu çok önemli bir konu.
En temel haklarımızı bile doğru düzgün yaşayamadığımız bir dünyada bu da yetmezmişçesine nefret söylemlerine maruz kalıyoruz.
Neymiş?
Hastalıkmış.
Canım benim, bak yıllar önce Dünya Sağlık Örgütü diyor ki "bak bu hastalık değil, ona göre davranın bu insanlara. Bu insanlar en az sen kadar normal." Ee sen hala neyin kafasını yaşıyorsun?
Ama toplumumuz kabullenemiyor, kabul edemiyor. Ben bunu tamamen ataerkil bir toplumdan gelmemize bağlıyorum. Toplum daha kadının ses çıkarmasına bile tahammül edemiyorken bir de eşcinsellerin direnişi iyice her şeyi tetikliyor olsa gerek.
Kadınların da erkeklerle eşit haklara sahip olması onların en doğal hakkı. İnsan olanın hakkı çünkü. Ama olmuyor. Çünkü değişim söz konusu. Erkek egemenliğinin yıkılması söz konusu.
Noldu? Farklı diye mi bütün bunlar. Yıllardır erkekler egemendi, hala öyle olmasını istediğiniz için mi bunlar?
Farkındaysanız eşcinsel egemenliğinden bahsetmiyorum. Eşitlikten bahsediyorum. Yalnızca eşitlik. Kadın ve erkek eşit olmalı diyorum. İnsan oldukları için aynı değeri görmeli diyorum.
Tabii buradan da eşcinsel haklarına geçiyorum. Onlar da insan diyorum. Yıllar boyu ne kadar zulüm görsek de biz de insanız diyorum. Sokakta nefret söylemine maruz kalmadan rahat rahat yürüyemeyeceksem heteroseksüel 2 birey beni niye doğurdu o zaman diyorum.
İnanın zor, hayat çok zor. Eşcinseller için daha zor. Aslında bunu siz zorlaştırıyorsunuz. Nefret söyleminde bulunanlar. Aslında heteroseksüel bireylerin de toplum huzuru için bizi desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii hala ataerkil toplum olarak kalmamızı istiyorsanız orası ayrı.
Ama ben umutluyum, kısa zamanda Türkiye'de çok güzel şeylerin olacağını düşünüyorum. Cidden hissediyorum bunu.
Kaos GL’nin bu yıl beşincisini düzenlediği “Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş” 20 Mayıs Pazar günü Ankara’da gerçekleşecek. Kurtuluş, Kıbrıs Caddesi Kavşağı’ndan saat 13:00’te başlayacak yürüyüş, Sakarya Meydanında yapılacak basın açıklaması ile sona erecek.Ankara'da olsam asla kaçırmayacağım bu yürüyüşe tüm Ankara ve çevresindeki illerden eşcinsel dostlarını bekliyoruz. Hepinizi sahalarda görmek istiyoruz.
Giden herkesi de tek tek öpüyorum :*